23 Ocak 2015 Cuma

Benim canım'a davetsiz bir misafir geldi...






O benim canım.. Doğduğum günden beri yanımda olan tek dostum..Kuzenim, nefesim, kader arkadaşım, herşeyim.
Benim hissettiklerim benim duygularım çok daha farklı..
3 gündür boğazımda bir düğüm, gitmiyor. Kendimi okadar sıktım okadar tuttum ki. Daha onu göremedim bile.
Gidemedim, sarılamadım.
Benim güzel kuzenime Yelda'ma onun davetsiz misafir diye tanımladığı bir şey geldi.
Bir isim bile veremiyorum şey işte o benim için.. Adı bile yok benim için.
Evet bende Yelda gibi davetsiz misafir sevmem.. Bizde öyledir çünkü misafir iyi ağırlanmalı, iyi karşılanmalıdır.
Zaten davetsiz gelen misafir çok kalmaz, hemen gider. İşte bu seferki de öyle olmalı.
Geldiği gibi hemen, fazla yormadan, uğraştırmadan gitmeli.
Adı İnvaziv Karsinov'muş. Bi nevi meme kanseri.

Ne alaka ki, nerden çıktı?Genetik falan da değil. Pat diye geldi, pat diye gidicek eminim.
Yelda aylar önce bana gelip göğsümde bikaç kitle var dediğinde ben onun kadar sakin olamamıştım. Onun bu önemsemezliğini, bu sakinliğini, "tamam ya gidicem bi ara doktora" demesine anlam verememiştim.
işte bi önemsemezlik geliyormuş demekki. Okadar ısrar ettim, okadar zorladım ki git diye.
Nitekim zor zar gitti ultrason temiz çıktı dedi ama biyopsi istedi yinede dedi. Git dedim onu da hemen yaptır ihmal etme.
Nitekim evet yaptırdı hepsini.
Geçtiğimiz pazar bir yeğenimizin doğum gününde birlikteydik. Bir morali bozuktu, bir durgunluk vardı üstünde. sanki hissetmiştim ama o kalabalıkta soramadım. Yarın arar neyin var ne oldu? Biyopsi çıktımı diye soracaktım ki arayamadım. İşte çok yoğun, stresli ve sinirli bir gündü. Atladım. Sonra bir gün sonra o beni aradı.
Sesinde bir tuhaflık vardı. Bişey söylemek ister gibi ama nasıl söyleyeceğini bilmiyormuş gibi bir hali vardı. O kadar iyi tanıyorum ki onu nefesinin değiştiğinde bişey olduğunu anlayabilirim. Öyle bir şeydi işte.
Ve söyledi sonuç kötü çıktı dedi. Kanserim dedi. O an hissettiklerim ne anlatmam, ne tarif etmem mümkün değil. Ayaktaydım, olduğum yere oturdum önce. Sonra birkaç saniye telefonu elimden bıraktım o an bişey dediyse duymadım.
ağlayamadım. ağlayamazdım. Çünkü biliyorum o da zor tutuyordu kendini. Bırakırsam bırakacaktı.Biz birbirimize dayanamayız. O an yanında olmalıydım. Ama maalesef işteydim.
Anladım diyebildim sadece. Kapattık öyle telefonu saçma bir konuşmadan sonra.
Sonrasında bütün duygularımı yaşadım kendimce. bir sürü soru geçti aklımdan. Bu süreci yaşayan tanıdıklarım geldi gözümün önüne. Sonra kuzularım. Onun iki kuzusu..onlar vardı. Onlar için atlatacaktı bu süreci biliyorum. Onlar için çabucak gidicekti bu hastalık. En az hasarla.
O gece hiç uyumadım sanırım, o günden beri pek de aklı selim olamıyorum zaten.
Şimdi pazar günü görüşücez ben onu görünce ne yapacağım? Ne hissedeceğim? Nasıl davranacağım? Bilmiyorum. Biz birbirimizi gördüğümüzde anlarız. Ama bilmiyorum.

Yaşayıp göreceğiz. Onun için çok zor, benim için başka türlü zor bir dönem.
O benim can'ım..